Üst Menü

15 Kasım 2016 Salı

Adaların Vücüt Bulduğu Yerdir Japonya









Japonya seyahatine  çıkmadan önce  bazi bilgileri sizlerle  paylaşmak  istedik,bizlere  kilometrelerce uzak ancak  duygusal yönden yakın olan  Japonya her geçen gün artan  nüfüsu ile  dünya da  ilk listelerde yer almaktadır...

Japonya, dört büyük beş yüz orta büyüklükte ve üç bin küçük adadan oluşan bir ülkedir. Büyük adaların adları Hokkaido, Honşu, Kiyusiyu ve Sikoku’ dur. Ülkenin adalık bir alanda kurulmuş olması ulusal bilincin gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Ancak, yüz ölçümünün az olması nedeniyle nüfus artışı bir sorun olmaktadır. 1930’ larda, Japonya’nın askerî yöneticileri, İkinci Dünya Savaşma katılarak, saldırgan bir genişleme politikası ile bu sorunu çözmeyi amaçlamışlardır. Yenilgiyle sonuçlanan savaşın getirdiği çöküntülere ve kısıtlı doğal kaynaklara karşın, Japon halkı o yıllardan bu yana tüm çabasını ve becerisini kullanarak ülkeyi dünyanın en önemli sanayi ülkelerinden biri haline getirmeyi başarmıştır. Sınaî kalkınma sonucu, günümüzde Japon adaları üzerinde çok daha fazla sayıda insan yaşamakta ve yaşam düzeyi çok gelişmiş bulunmaktadır. Ekonomik ve kültürel alanlardaki değişiklikler o denli hızlı olmuştur ki, bugün Japonya geleneksel ve modem yaşam biçimlerinin iç içe var olduğu bir ülke görünümünü almıştır. Köylerdeki, tipik damlı Japon yapılarının duvarlarında en modem araçların reklamlarına rastlanmakta, kentlerde ise geleneksel geyşa çayhanelerinin yanı başında modem kahveler görülmektedir. Japonya, savaş sonrasında, savaş öncesinin emperyalist ve saldırgan politikasını bırakmış, savunma giderlerinde bir azalma olmuş ve ekonomik kalkınma hızı açısından dünyadaki birinci ülke olmuştur. Japonya, Birleşmiş Milletler örgütü üyesidir.

Yer şekilleri: Japon adalan, Büyük okyanusda yer alan bir takım adadır. Bu adaların en belirgin ortak özelliği, sık sık görülen yanardağ etkinlikleri ve yer kabuğu hareketleridir. Japonya’da her yıl binden fazla yer sarsıntısı kaydedilmektedir. Yapılara zarar veren tehlikeli depremler ise daha seyrek meydana gelir. Bu tür depremler ortalama beş yılda bir kere olmaktadır.

Japon adalan genel olarak dağlıktır. Dağ sıralan bazı kesimlerde önemli yüksekliklere ulaşırlar. 3 050 m.’nin üzerine çıkan Japon A İpleri, ülkenin en yüksek dağ sırasını oluştururlar. Eski bir yanardağ olan Fuji dağının yüksekliği ise 3 770 m.’dir.

Japonya’da 192 etkin yanardağ vardır. Ülkenin dörtte bir kadarı yanardağ döküntüleri ve küllerle kaplıdır. Başlıca yanardağ ve kaynak bölgeleri Hokkaido, Honşu’nun kuzey ve orta kesimleriyle Kiyusiyu ’mm güneyidir. Japonya’da bulunan hızlı akışlı akarsular hidroelektrik enerji üretimi açısından değerlendirilmektedir. Bu akarsular ulaşıma elverişli değildirler, Aynca, yağışlarda görülen mevsimlik değişmeler, ‘dağlardan inen suların miktarını etkilediği için, hidroelektrik santralların işlerliği yıl boyunca farklılıklar gösterir. Japonya’da en büyüğü Kiyoto ya kınlarındaki Bivva gölü olmak üzere bir çok göl vardır, Japonya’nın doğal güzellikleri turistlerin ilgisini çekmekte; dağların, göllerin,çağlayanların, ırmak ve denizlerin güzel görüntüleri bütün dünyada ün kazanmaktadır.

Düz alanların azlığı Japonya’nın en belirgin özelliklerinden biridir. Nüfusun 110 milyonu aşmasına karşılık, ekilebilir alanlar tüm yüzölçümünün % 16 kadarıdır. Bu nedenle, başlıca sanayi merkezleriyle yoğun nüfuslu kentlerin yer aldığı ekilebilir kıyı ovalan büyük önem kazanmaktadır.

Japonya’daki ovaların hiç biri çok büyük değildir. Ancak, Honşu adasının Büyük okyanus kıyısındaki üç koyunu oldukça geniş alüvyon ovalan çevreler. Bunların en büyüğü olan Kanto ovası, 12 950 kilometrekarelik bir alana yayılır. Tokyo ve Yokohama bu ovada yer alırlar.

Japon ovalarının kıyı şeridi genellikle alçaktır. Büyük ovalarda, özellikle Büyük okyanus kıyılarında yer alan ovalarda, deniz düzeyinden alçak alanlar vardır. Bu alanlar, su basmasına karşı setlerle korunur. Buna karşılık, Japon denizi kıyısındaki yüksek kum tepeleri bu kıyının başlıca özelliğidir.

İklim: Rüzgârların mevsimlik yön değiştirmelerinden etkilenen Japonya’nın iklimi, muson iklimi olarak tanımlanabilir. Japon denizinin kıyıları kışın çok bulutlu ve kar fırtınalıdır. Ülkenin Büyük okyanus kıyılarında nem daha azdır ve soğuk, açık hava koşullan egemendir. Büyük okyanus kıyılarınd; yer alan dar bir kıyı şeridi sıcak Japon akıntısı nedeniyle ılıman iklim özellikleri gösterir.

Kış sıcaklıklan, ülkenin doğu ve batısında farklılıklar gösterdiği gibi, kuzeye yakınlık ve uzaklık açısından da değişiklikler gösterir. Bu nedenle 38. enlemin kuzeyinde Ocak ayı sıcaklıklan sıfırın altına düşer ve Hokkaido’da —6,7°C olur. Buna karşılık, en güneyde yer alan Kiyusiyu adasındaki Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6,7°C’dir.

Mart ayının sonuna doğru yoğun yağış mevsimi başlar. Haziranın ortasında başlayıp üç hafta kadar süren Baiu yağmurları pirinç ekimi açısından çok yararlıdır.

Temmuz başlarında güneydoğudan muson rüzgârları esmeye başlar. Yaz aylan boyunca sıcaklık ve nem bütün ülkede artar ve özellikle Büyük okyanus kıyılarında yaşam koşullan oldukça zorlaşır. Kışın olduğu gibi, sıcaklıklar enlemlere göre farklılıklar gösterir. Honşu’nun batısında ve Kiyusiyu’daki ağustos ayı sıcaklık ortalaması 26,7°C olurken, kuzey kesimlerde yazlar oldukça serin geçer. Honşu’nun kuzeyindeki Sendai’de ağustos ayı sıcaklık ortalaması 23,9°C, Hokkaido’da bulunan Sapporo’da ise 21,1°C’dir.

Ağustos sonlanyle eylül başlarında Büyük okyanusun ekvatoral bölgelerinden gelen tayfunlar nedeniyle yağışlar yeniden en üst düzeye yükselirler. Güney ve güneydoğu kıyılan bu yağışlardan özellikle etkilenirler. Tayfunların yol açtığı zararlar yalnız bu kıyılan etkilemekle kalmaz. Olgunlaşmak üzere olan pirinçler bütün ülkede rüzgâr ve yağmurdan hasar görür.

Japonya’da yağmurlar, arazinin dağlık olması nedeniyle, bütün yıl boyunca yoğundur. Ortalama yıllık yağış miktan, Hokkaido’nun doğusunda 840 mm. Tokyo’da 1 550 mm. ve Honşu’nun dağlanyla Büyük okyanus kıyılarında 3 050 mm.’dir.

Bitkiler ve hayvanlar: Japonya’nın doğal bitki örtüsü ormanlardır. Arazinin dağlık olması nedeniyle ekilebilir alanlar azdır. Yüzölçümünün % 70 kadarı ormanlıktır.

Japonya’nın ormanlık kesimlerinin sınırlan sıcaklıklara göre belirlenmekte dir. Meşe, kâfuru ve bambu ağaçlarından oluşan subtropikal ormanlar güneybatıda yer alır. Bu kesimin kuzeyinde, geniş yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar yer alır. Bu ormanlarda akça ağaç, huş ağacı, kavın, meşe ve kavak gibi ağaçlar vardır. Bu alan, Honşu’ nun kuzeyine, Hokkaido’nun güneybatısına ve orta. Japonya’nın dağlarına kadar yayılmıştır. Yıllık sıcaklık ortalamalarının 6.1 °C‘nin altına düştüğü kesimlerde kuzey ormanları görülür. Bu ormanlarda ladin ve çam gibi kozalaklı ağaçlarla huş ağacı, kızılağaç ve bazı kavak türleri vardır. Kuzey ormanları, ishikari ovasının doğusundan başlayarak, Hokkaido’nun büyük bir bölümünü kaplar.

Japonya’da yaşayan hayvanlar çeşitlidir. Bu hayvanlar Asya’da yaşayanlardan biraz daha küçük olmakla birlikte benzer yapıdadırlar. Japonya’da 140’ dan fazia memeli türü vardır. Büyük memeliler arasında geyik, maymun, ayı kurt ve yaban domuzu sayılabilir. Küçük memelilere porsuk, tilki, mink, tavşan, sincap ve su samuru örnek gösterilebilir. Japonya topraklarında 450’ den fazla kuş türü yaşadığı saptanmıştır. Kıyılarda som balığı, sardalya ve tuna gibi balıklar avlanır. Irmaklarla göllerde büyük miktarda alabalık vardır.

Halk: Japonya’nın nüfusu 110 milyonun üzerindedir. Bu nedenle, bu ülke ekilebilir topraklara düşen nüfus açısından dünyanm en yoğun nüfuslu ülkesidir.Halkın üçte ikisi nüfusu 10 000’ in üzerinde olan kentlerde yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu kesimler, Honşu’nun güneydoğusu ile Kiyusiyu’nun kuzeyidir. Bu kesimler, aynı zamanda sanayi merkezlerinin yer aldığı bölgelerdir.

Japon halkı, kuzeydoğu ve güneydoğu Asya’da yaşayan halkların ırksal özelliklerini gösterir. Ancak, Japon adalarında yaşayan insanlar, yüzyıllar boyunca ana kıtadan uzak yaşayıp kendi aralarında evlendikleri için birtakım ortak ırksal özellikler ortaya çıkmıştır. Japonya’da, beyaz ırktan 15 000 kadar Ainu ile çoğu Koreli olan 500 000 kadar, da yabancı vardır. Japonlar aslında Moğol ırkından gelmektedirler. Ancak yüz ve vücutlarında Moğollara göre daha fazla kıl vardır. Bunun nedeni, Moğol ırkının beyazlarla karışmasına bağlanmaktadır. Japonca, tüm ülkede konuşulan ulusal dil olmakla birlikte, Ainularla Koreliler kendi dillerini konuşurlar.

Ülkeye 6, yüzyılda giren Budizm, o zamandan bu yana halkın dini olma niteliğini sürdürmüştür. Günümüzde, Japonya’da 70 milyon Budist vardır. Bunların çoğu aynı zamanda, Şinto öğretisine de inanmaktadır. Bu öğreti, doğa güçleri ile ataları kutsal sayar ve ulusal gelenekleri koruyup sürdürmeyi amaçlar. J. oonya’daki halkın % 1 kadarı Hıristiyandır,

Japonya’da okullar çok kalabalıktır. Yetişkinlerin % 98’i okuma yazma bilmekte ve Japonya bu yüksek oranla Asya’da birinci sırayı almaktadır. Eğitim parasız ve dokuz yıl zorunludur. Orta okuldan sonra öğrencilerin % 60’ı, çoğu karma öğrenim yapan liselere devam eder. Japonya’da birçok meslek enstitüsü ile yetişkinler için açılmış okul vardır. Yüksek öğrenim yapılan okullar ikinci Dünya Savaşmdan sonra, Amerikan üniversitelerinde uygulanan sistem örnek alınarak düzenlenmiştir. Günümüzde, 439 kolej ve üniversite ve 473 daha küçük çaplı yüksek okul vardır. Üniversitelerin yedi tanesi ulusal çapta büyük eğitim kuruluşlarıdır. Üniversitelerdeki araştırma ve çalışmaların büyük bir bölümünde günümüzde Japonya’da en çok konuşulan yabancı dil olan İngilizce kullanılmaktadır.

Kültür: Japonya, Çin ve Kore kültürlerinden yüzyıllar boyunca çok etkilenmiş olmakla birlikte, günümüzde edebiyat ve sanat açılarından Çin’den çok farklı özellikler göstermektedir, Japon tiyatrosunun çok özgün bir biçimi vardır Japon grafik sanatları da Çinlüerinkinden farklıdır.

İkinci Dünya Savaşı ve Amerikan işgalinden sonra, Japon kültüründe önemli değişiklikler görülmüştür. Gençler batı kültürünün büyük ölçüde etkisinde kalmışlardır. Yaşlılar, geleneklerine bağlı kalmakta direndikleri için iki kuşak arasında yaşam biçimi, çalışma, giyim gibi konularda büyük farklılıklar ortaya çıkmıştır. Kentlerde yaşayan çoğu kimseler modern evlerde yaşamaya başlamışlarsa da, çoğunluk hâlâ geleneksel Japon evlerinde oturmayı yer tutmaktadır.

B.Boyacıoğlu

Japonya Seyahatinizde Konaklama Yapabileceğiniz Otellerin Listesini  Görmek İçin Tıklayınız ...
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder